
SÜRYANİLER
5000 yıldan beri bu coğafyada yaşayan ve Hıristiyanlığı kabul ettikten sonra Süryani ismini alan Aramileri bazı tarihi kayıtlar ilk olarak M.Ö3000 yıllarında Güney Suriye'de gördükleri, başka kaynaklar ise Mezopotamya'ya göç eden Sami Kavimleri'nin bir kolu olduğunu söyler. Tevrat günümüzde tek tanrılı üç dinin iman babası kabul edilen Hz. ibrahim'in Harran'da kalan akrabalarından Aramiler diye bahseder.
Kökleri tarihin derinliklerine inen Süryaniler kültürlerini günümüze kadar sürdürmüşlerdir. M.S34 yılında Arami Kralı V. Abgar Hıristiyanlığı kabul ettikten sonra bu bölgede Hıristiyanlığın gelişmesi hızlanmış ve Kudüs Ana Kilisesinden sonra Hıristiyanlık tarihine ilk elçisel kilise olarak Antakya Elçisel Kilisesi geçmiştir. O dönemde Hıristiyanlık inancı ile Süryani ismi adeta özdeşleşmiş, bölge halkının Aramice konuşması bu süreci hızlandırmış, İsa Mesih'in haravileri ve bölge halkı Süryani adını o kadar benimsemişlerdir ki Antakya Kilisesi'ni Antakya Süryani Kilisesi olarak adlandırmaya başlamışlardır.
M.S. 243 yılında yıkılan Abgar Krallığı'ndan sonra Süryaniler kendilerini kilise ve bilime vermişlerdir. Süryani din ve bilim adanılan teoloji, tarih, edebiyat, tıp ve felsefede çok başarılı çalışmalar yapmış,
dönemin en büyük eğitim kurumlarmdan Nusaybin'de Nısbin Üniversitesi, Urfa'da Edessa Üniversiteleri kurulmuş ve burada yapılan çalışmalarda Antik Yunan eserleri önce Süryanice daha sonra Arapça'ya çevrilerek Tslam felsefesine de büyük katkı yapmışlar, Abbasi ve Selçuklu Saraylarında Süryani bilim adanılan aktif rol almışlardır. Süryaniler Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde birçok manastır ve kilise kurmuş bir çok bilim adamı yetiştirmişlerdir.
Süryaniler halen yoğunluklu olarak Türkiye, Güney-Kuzey Amerika, Avrupa'nın çeşitli devletleri ve Hindistan' da yaşamaktadırlar.